Özlem Hacıhaliloğlu : Fatmanur Hanım, öncelikle satranca ne zaman ve nasıl başladınız? Bize kendinizi anlatır mısınız ? Fatmanur Öney : Satrancı 7 yaşında öğrendim. İstanbul’daki kuzenlerimiz, ağabeyime öğretiyorlar. (Çok sonradan kuzenlerime satrancı öğreten kişinin Nevzat Süer olduğunu öğrendim. Dayımın müzik camiasından arkadaşıymış .) Mersin’e döndükten sonra O da bana öğretiyor. Fakat evde satranç takımımız olmadığı için kağıtların üstüne taşların ismini yazmıştık öyle öğrenmiştim, figürleri sonradan gördüm. Vezir yazan kağıdı kaldırıp vezir gibi oynatıyor, at yazan kağıdı da at gibi götürüyorduk. Böyle birkaç gün oynadıktan sonra babam gördü “Ne yapıyorsunuz?” dedi. “Satranç oynuyoruz” dedik. Güldü tabi, o gün gitti bize satranç takımı aldı. Turnuvalarda oynamam Üniversite yıllarımda oldu. Sanıyorum 1983 yılıydı ve Yurt-Kur’un Satranç turnuvalarının ilkiydi. Bende o sıralarda Ankara’da Üniversitede öğrenciydim . Önce her yurtta elemeler yapılıp o yurdu temsilen 1 kişi İstanbul’daki turnuvaya götürüldü. Bende Mehmet Akif Ersoy Yurdu’nu temsilen katılmıştım İstanbul’daki yarışmalara… İlk turnuvamdı bu benim ve 3. oldum. Satranç camiasına her yeni gelene yapıldığı gibi benide teşvik ettiler sürdürmem için satrancı ve öyle devam ettim oynamaya. Ö.H.: Ne zaman satranç sporcusu olmaya karar verdiniz ? Hangi etkenlerle hedefiniz büyüdü ? Fatmanur Öney : Yukarıda söz ettiğim ilk turnuva benim için çok önemli oldu. Hiç bir hedef geçmedi o sıralar kafamdan, sadece oynamaktan zevk aldığımı gördüm. Turnuvanın evde oynamaktan farklı bir şey olduğunu anladım ve benim sevdiğim turnuvada oynamak oldu. Ö.H.: Ailenizin o dönemde size desteği oldu mu ? Evlendikten sonra aile yaşamınız nasıl etkilendi ? Eşiniz Adil Feridun Öney ‘in satranççı olmanızdaki etkilerini ve desteğini anlatır mısınız ? Fatmanur Öney : Ailemin bana satranç oynamam konusunda hiç desteği olmadı. Hatta turnuvalarda oynamaya O’nları çok zor ikna ederek giderdim. Çoğu kez de Ankara’dan İstanbul’a (turnuvaya) aileme haber vermeden gittiğim olmuştur. Satrancı sürdürmemde eşimin çok desteğini gördüm. Ama birlikte çalışma anlamında çok fazla bir şey yapamadık. Çok kez birlikte çalışmaya karar vermişizdir ama bir türlü uygulamaya geçememişizdir. İş güç çocuk vs. derken hep bir engel olurdu mutlaka. Genellikle turnuva öncesi biraz hazırlık ve sonrasında da maç analizleri yapıyorduk. Fatmanur Öney : Herkesin elindeki şu meşhur kitap “Satrancın Esasları” benimde ilk kitaplarımdan biriydi. Kombinezon kitaplarım vardı. Artık şu ortamda kitap tavsiye etmeye ne gerek var, bilgisayar,internet Cd’ler gibi büyük kolaylıklar varken… Ö.H.: İlk kez ülkemizi yurt dışında ne zaman temsil ettiniz ? Fatmanur Öney :İlk kez 1988 Yılında Selanik Olimpiyatında Türkiye’yi temsil ettim. Fatmanur Öney : Zonal turnuvalara gidince mecburen ünlü yabancılarla oynuyoruz tabi. Mesela 1990 yılında Pula -Yugoslavya- Macropuolou, Botsari vs. oynamıştım. Aslında daha ünlülerde var, ama aldığım sonuçlardan dolayı olsa gerek hafıza kaybı yaşıyorum hemen. Ö.H.: Sizce bayanlar neden satrançta erkeklerle aynı seviyede değil? Neden kadınlar satrançta erkekler kadar başarılı olamıyor? Fatmanur Öney :Benim kadın erkek arasında bunca yılda bulduğum en önemli ve satranca yansıyan fark; kadınlar çok ayrıntıcıdırlar, ayrıntıya çok fazla takıldıkları için bütünü görmekte zorlanıyorlar. Bütünü görebilmek satranç için önem taşıyor. Ayrıca ayrıntıdan bütüne ulaşmak çok zor, halbuki bütünden ayrıntıya zaten ulaşılıyor. Erkekler ise her şeye bütün olarak bakarlar ayrıntı ya sonradan gelir ya da hiç gelmez… Satrançta çok işlerine yarıyor bu durum tabi… Ö.H.: Çocuklarının satranç öğrenmesini isteyen ailelerimize tavsiyeleriniz var mı ? Satranç sporu çocuklarına sizce neler kazandıracak ? Ö.H.: Size nice sağlıklı ,mutlu ve satranç dolu yıllar diliyorum, söyleşi için teşekkür ederim.
Ö.H.: Favori kitaplarınız var mıydı ? Yeni kitaplardan hangilerini tavsiye edersiniz ?
Ö.H.: Satranç hayatınızın en önemli karşılaşmasını kime karşı oynadınız , anlatır mısınız ? Hiç ünlü yabancı sporcularla maçınız oldu mu ?
Son yıllarda ise satrançtaki kadın erkek farkı giderek kapanıyor.
Fatmanur Öney : Ailelerin çocuklarını satranç oynamaları için zorlamamaları lazım. Zorlama çocuk için bıktırıcı olabiliyor. Çocuk yönlendirici olup da aile destek verdiği zaman başarı daha kalıcı oluyor gibi geliyor bana. Satrancın herkese kazandırdığı klasik özellikleri kazandırır -plan yapma,alternatif düşünme,ileriyi görebilme ,esnek düşünebilme vs.- Ama tabi ki satranç oynamak çocuğun isteği ise..
Fatmanur Öney :Hazırladığınız sorular için ve bana ayırdığınız zaman için çok teşekkürler.
0 Yorum:
Yorum Gönder